28 Ocak 2017 Cumartesi

Dahil Edilmeyenler Listesi - 2 (Takılar)


Bu kış çıktıktan sonra bir seneyi tamamlayacak olan bir minimalistlik girişimim var, biliyorsunuz.


Kapsül Gardırop ile başlayan bu süreç tüm hayatıma sirayet etti haliyle.

Bu süreçte olması gereken sırayla her şey minimuma indirildi.

Çok daha da öncesinde başlayan bir takıları azaltma projem vardı. Torbalar dolusu takıyı dağıttım, hediye ettim, genç kızlara verdim ve sonuçta kullanmaktan zevk aldığım, mutlu olduğum parçalar benimle kalsın istedim.

Nitekim öyle de oldu. Mücevher sınıfına giren takılarla, fantezi takılar kaldı sonuçta geriye.

Yeri gelince kullanılanlar var mesela, kıyafete göre mevsimine göre… Liste uzar gider.

Her şeyi ulaşılabilir yerlere koydum. Kolyeleri bir askıda asılı tutuyorum, diğer takılar da belli kutularda gözümün önünde. Çünkü sonuçta dolaplara, çekmecelere kaldırdığın şeyler, görmek istemediğin şeyler ve kullanılmayıp öyle gidiyorlar...

Kapsül gardırop çalışmalarının dahil edilmeyenler listesinde yer alan aksesuar bölümüne giren takılar aslında sonsuz, sınırsız sayıda olabilir ama minimalistlik projesi kapsamında elden geçmeleri düşüncesini taşıyorum.

Neredeyse son bir yıldır, belki de eskisi gibi çok fazla aktif bir hayat sürmediğimden de olabilir, bu fotoğraftaki takılar dışında hiçbir şey kullanmamışım, onu fark ettim. Oysa daha o kadar çok şey var kullanabileceğim, kullanmaktan müthiş mutluluk duyacağım.

Ne olursa olsun boynumdan hiç çıkarmadığım Mardin işi melek kanatlı kolyem, Yunanistan’dan gelen Girit’in Knossos Labirent modeli altın kaplama küpelerim, Atölye Aslita atölyesinden çıkan ve adımın yazdığı kolyem, yine aynı atölyenin Mardin’in çeşitli isimleriyle süslü ve Yunanca sevgi ve evren yazan bilekliklerim,  Mardin işi Süryani nazar boncuğu küpelerim, her zaman birlikte taktığım iki yüzüğüm, Girit işi Phaestos diski yüzüğüm, onun yanında yine sevgili arkadaşım Elif’in hediyesi citrine taşlı yüzüğüm, hiç vazgeçemediğim  ametist taşlı küpelerim, altın küpelerim ve tabii takmazsam ben olmadığımı düşündüğüm, kendimi yarım hissettiğim Mardin işi bana özel hazırlanmış hızmam…

Daha bir sürü takı varken gözümün önünde duran, yalnızca bunları kullanmışım neredeyse son bir yıldır.

Sanırım önümüzdeki zaman zarfında, yani 2017 süresinde hayatın şekli de farklı olabileceğinden, bakalım neleri kullanacağım. Sizlerle paylaşacağım bu konuyu. Kullanmadıklarımın fotoğrafını paylaşmayı da düşündüm ama sonra vazgeçtim. Bu fotoğrafta yalnızca son bir yıldır sürekli ve/veya çoğunlukla kullandıklarım var.

Minimalizm denince şu önem kazanır: İstemek ve ihtiyaç duymak arasındaki farkı bilmek gerekir. Bir de sevdiğin, mutlu olduğun şeylerle yaşayacaksın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder