7 Mayıs 2016 Cumartesi

Hayata Yer Aç!

Moda takıntısı olan insanların kıyafetleri, saç stilleri ve belki haklarında çıkan birkaç dedikodu dışında ilginç bir şeyleri olmadığını hiç fark ettiniz mi?

Buna karşılık bazı insanların günlük hayatlarında aynı ya da benzer kıyafetler giydiklerini ama çok başarılı olduklarını, hatta bunların pek çoğunun dünyanın en başarılı insanları olduğunu hiç fark ettiniz mi?

Bu insanların buna rağmen, bir giydiğini bir daha giymeyenlere göre çok daha hoş ve kendilerine özgü bir stilleri olduğunu ve bunun onları son derece ilginç ve çekici kıldığını fark ettiniz mi?

Peki… Nedenini hiç merak ettiniz mi? Hiç düşündünüz mü? Sırları ne diye hiç kafa yordunuz mu?

Sırları çok basit aslında. Sade bir yaşamı seçiyorlar. Önlerinde, arkalarında, etraflarında, ayaklarının altında bubi tuzakları yok…

Oysa günümüz insanı alışveriş hastalığına tutulmuş, sürekli alıyor, parasını harcıyor, biriktiriyor, yaşadığı ve hatta çalıştığı mekânları hiçbir işe yaramayan şeylerle tıka basa dolduruyor. Mutsuz, düşük enerjili, isteksiz ve haliyle başarısız bir insana dönüşüyor. Bunun üzerine daha çok alışveriş yapmakla, daha çok para harcamakla, parasını “şey”lere yatırmakla mutlu olacağını sanıyor. Evet, kısa süreliğine belki mutlu oluyor ama bir müddet sonra hevesi geçiyor, sıkılıyor, hatta bazen aldıklarını yıllar yılı kullanmayıp orada burada saklayıp yaşam alanlarının her köşesini gerçek bubi tuzaklarıyla dolduruyor.


Peki ne yapmalıyız?

Hayata yer açın! Evet, sloganınız bu olsun.

Paranızı “şey”lere değil deneyimlere harcayın, zamanınızı daha iyi değerlendirin, başarı ve mutluluğu yakalayın.

Bunun için yapmanız gereken şey buna karar vermek ve hayatınızdaki yüklerden, fazlalıklardan kurtulmak. Kendi tarzınızı keşfetmek/yaratmak. Size en uygunu neyse onu yakalamak ve uygulamak.

Hayatınızı değiştirin.

Bunu hiç düşündünüz mü? Bu yazıyı buraya kadar okuduğunuza göre düşündünüz demektir.

O zaman takipte kalın, adım adım mutluluğu ve başarıyı yakalayalım birlikte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder